Ana içeriğe atla

Uzay neden siyahtır?

Uzay aslında siyah değildir. Teorik olarak hiçbir şeyin rengi yoktur.
Işık kaynağından çıkan ışık ışınları cisimlere çarparlar ve maddenin cinsine göre belli dalga boylarında yansırlar.
Yansıyan ışınlar bizim gözümüze de gelirler. Bize hangi dalga boyunda geldiyse o dalga boyunda algılarız o cismi.
Uzayın siyah değil fakat karanlık gözükmesinin nedeni ise şudur:
Uzayda, ışık kaynaklarından çıkan ışınları yansıtacak bir tabaka yoktur.
Işık saçan güneş ve yıldızlardan çıkan ışık ışınları uzayın dört bir tarafına savrulur. Bir yerden yansımadığı içinde tekrar bize gelmezler.
Bize geri gelen ışınlarda vardır; en güzel örneği dünyanın uydusu, aydır.
Güneşten gelen ışık ışınları aydan yansıyarak gözümüze gelir. Bu şekilde ayı aydınlık görürüz. Aynı şekilde aslında ışık saçmayan gök cisimlerini de ışık kaynaklarından gelen ışınların yansıması ile görürüz.
Uzayı karanlık görmemizin nedeni de budur.
Çevresini sarmalayan ve aynı zamanda ışığı yansıtan bir cisim olmadığı için baktığımızda gözümüze yansıyan ışın gelmediği için her yer bizim için karanlıktır.
Eğer yansıyan ışınlar varsa bile göremememizin 2. bir nedeni vardır:
Karanlık madde. karanlık maddenin, şimdiye kadar yapılan araştırmalar sonucunda uzaydaki enerjiyi emdiği ortaya çıkmıştır.
Işıkta bir enerji olduğuna göre ışık ışınları karanlık madde tarafından emilir. Eğer uzayın bir sınırı varsa bile karanlık maddeler bu ışınları emmektedir.
Üçüncü ve son açıklama ise evrenin genişliğiyle ilgilidir. Eğer evrenin X ışık yılı önce oluştuğunu ve genişleme hızının bu X ışık yılı hızından daha büyük olduğunu varsayarsak, uzayı çevreleyen bir katman varsa bile ışık kaynaklarından çıkan ışınlar daha uzayı çevreleyen cisimden yansımamış ve gözümüze gelmemiştir. Eğer uzay tek bir noktadan genişlemiyorsa tüm noktaları genişlemekte ise bu ışınların gözümüze hiçbir zaman gelmeme olasılığı bile vardır.
NOT: Uzayın çevresinde bir katman olup olmadığı bilimsel olarak kanıtlanamamıştır. Şimdiye kadar yapılan açıklamalar her fiziksel açıklama gibi varsayımdan oluşmaktadır. Eğer öyle bir tabaka varsa bile şimdiki teknolojiyle bunu algılamak mümkün değildir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SULTANAHMET: Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek?

SULTANAHMET: Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek? : Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek? Rakka ne demektir? Rakka nerede bulunuyor, haritadaki yeri neresi? Tarihi hakkında bilgi. Osmanlılar’da sürgün yeri Rakka neresidir? Rakka'da faal olan gruplar hangileridir... Rakka kelimesinin bir çok anlamı vardır. Rakka ya da Ar-Rakkah (Arapça: الرقة). Kelime anlamı vadi arasındaki çukur demektir. Yazın kuruyan en küçük akarsu yatağına denir. Çinko veya kiremit yola rakka denir. Bir yerin adıdır. Usta büyücü anlamlarını taşır. Sel olduğunda üzerine yayılan araziye denir. Suriye'nin kuzeyinde, Fırat nehrine sınırı olun tarihi bir şehirdir. Yağmur sularını gidere veren çinko veya kiremit maddeyi denir.

İngilizler hakkında bilgi

1500'lerde İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu: İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı . Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu.. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğullarıve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizce'deki 'banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın' (Don't throw the baby out with the bathwater) deyimi buradan gelmektedir. Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve d

Mors Alfabesi Nedir? Mors Kodu Nedir?

Mors alfabesi ayrıntıları için tıklayınız. Mors alfabesi, kısa ve uzun işaretler (nokta ve çizgiler) kullanarak bilgi aktarılmasını sağlayan yöntem. 1832'de telgraf ile ilgilenmeye başlayan Samuel Morse tarafından 1835 yılında oluşturuldu. 1837'de kullanılmaya başladı. 1840 yılında patent için başvuruldu. İlk hat ABD'de Baltimore, Maryland ile başkent Washington arasında kuruldu. İlk mesaj incilden bir cümleyi içeriyordu, gönderim tarihi 24 Mayıs 1844 idi. Orijinal mors kodu kısa ve uzun sinyallerin kombinasyonunun bir sayıya karşılık gelmesinden oluşmuştu. Her sayı da bir harfe karşılık geliyordu. Ancak Morse'un bulduğu sistemin kullanımı kolay değildi.Asistanı Veil ile bu konu üzerine ortaklaşa çalışmaya başlayan Morse, bir süre sonra Veil'in önerdiği sistemin daha basit olduğuna ikna oldu. Veil'in sisteminde kısa ve uzun sinyallerin yanı sıra duraklamalar da kullanılıyordu. Bu sistem daha sonra Amerikan Mors Kodu olarak isimlendirildi. MORS ALFABESİ A