Ana içeriğe atla

Kosava'nın bağımsızlığı

Balkanlar'da, Sırbistan, Karadağ, Makedonya ve Arnavutluk devletlerine sınırı olan,1999 ile 2008 yılları arasında Birleşmiş Milletler idaresinde bir bölge olan Kosova 17 Şubat 2008 tarihinde tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Dünyanın son bağımsız ülkesi sıfatı, Karadağ'dan Kosova'ya geçti.

KO...SOVA'nın Bağımsızlık Süreci
SSCB'nin çöküşü ile dağılmaya başlayan ülkeler arasına Yugoslavya da katıldı. Yugoslavya 1992 yılında özerk bölgelerinin bağımsızlığını ilan etmesi ile dağılmaya başladı. Hırvatistan, Bosna Hersek, Slovenya, Makedonya bağımsızlığını ilan etti. Bosna Hersek’in Yugoslavya’dan bağımsızlığını kazanması sırasında yaşanan eşitliksiz savaş ve Sırp katliamları, Yugoslavya’nın parçalanması sürecindeki en büyük olaylardan biriydi. Kosova bu süreçte, Sırp baskısı ve askeri müdahaleleri sonucunda bağımsızlığına kavuşamadı. 1991 yılında yerel etnik Arnavut liderler tek taraflı bağımsızlık ilan etmelerine rağmen, 1990'lı yıllarda bağımsızlığı güvence altına almayı ve otonomiyi geri getirmeyi amaçlayan pasif direniş harekâtı başarısız oldu. 1990'lı yılların ortasında, Arnavut isyan harekâtı, Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK; Arnavutça: Ushtria Çlirimtare e Kosovës), Sırp hedeflerine saldırmaya başladı. 1998 yılının yazında, Arnavutlar Sırp yönetimine karşı kitle protestolarına başladılar. Polis ve ordu kuvvetleri UÇK'yı ezmek için gönderildi. Fakat gerek gerilla savaş harekâtının Arnavutlar tarafından çok iyi sürdürülmesi, gereksede NATO harekâtı Arnavutları bağımsızlığa götürdü. Kosova 1999 ile 2008 yılları arasında Birleşmiş Milletler idaresinde bir bölge olarak kaldı ve 17 Şubat 2008 tarihinde tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Dünyanın son bağımsız ülkesi sıfatı, Karadağ'dan Kosova'ya geçti.

KOSOVA Katliamı
II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Partizanların ülkedeki hakimiyetleri artmaktaydı. Bu dönemde, savaş sırasında verilen sözler yapılan anlaşmalar unutuldu. Bunda Arnavutların Partizanlara karşı Almanların saflarında yer alarak kurdukları İskender Bey Birlikleri’nin de etkisi bulunmaktaydı. Bu dönemde Yugoslav ordusu, 47.300 Arnavutu katletmiştir. Savaş sonrasında da baskılar tükenmemiş ve 1998–99 Savaşı’nın başladığı bölge olan Drenitsa’da Arnavutlar güçlü bir direnişte bulunmuşlar ve Sırplar bu direnişi 40 bin kişilik bir ordu ile bastırmışlardır.
1998–99 Sırp-Arnavut Savaşı Kosova’daki insan hakları ihlallerinin zirve dönemidir. Kosova’nın Drenitsa bölgesinde Kosovalı liderlerden Adem Yaşari ve ailesine yapılan saldırı sonucunda başlayan savaş, Sırp katliamlarıyla sürmüştür. 1998 yılının en ciddi insan hakları ihlallerinin meydana geldiği Kosova’da hükümet güçleri ile KKO arasında meydana gelen çatışmaların sonunda yaklaşık 2000 Arnavut sivil öldürüldü.
Ekim ayında ateşkes ilan edildi ve AGİT’in uluslararası gözlemcileri Kosova’ya yerleştirildi. Gözlemcilerin bölgedeki tansiyonu azaltmak için gösterdikleri çabaya rağmen 1999’un başlarında artarak devam eden şiddet olayları rapor edildi. Bunlardan en hunharcası şüphesiz 15 Ocak’ta gerçekleştirilen Racak katliamıdır. Sırp askerleri Racak’a girerek burada yaşlı insanlardan oluşan 45 kişiyi bir araya topladılar. Ardından köye yalnızca birkaç kilometre uzaklıkta bulunan bir tepeye götürerek burada bu insanların tamamını katlettiler. Cesetlere ulaşıldığında insanlara işkence edildiği ve bazı organlarının kesildiği görüldü.

*Harita Shqipëria Etnike(Etnik Arnavutluk) haritasında Kosova'nın yerini gösterir.
*Kaynak: TBMM arşivlerinde bulunan "Kosova Sorunu" kitabı, Wiki ve "Kosova Kanlı Ova" kitabıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SULTANAHMET: Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek?

SULTANAHMET: Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek? : Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek? Rakka ne demektir? Rakka nerede bulunuyor, haritadaki yeri neresi? Tarihi hakkında bilgi. Osmanlılar’da sürgün yeri Rakka neresidir? Rakka'da faal olan gruplar hangileridir... Rakka kelimesinin bir çok anlamı vardır. Rakka ya da Ar-Rakkah (Arapça: الرقة). Kelime anlamı vadi arasındaki çukur demektir. Yazın kuruyan en küçük akarsu yatağına denir. Çinko veya kiremit yola rakka denir. Bir yerin adıdır. Usta büyücü anlamlarını taşır. Sel olduğunda üzerine yayılan araziye denir. Suriye'nin kuzeyinde, Fırat nehrine sınırı olun tarihi bir şehirdir. Yağmur sularını gidere veren çinko veya kiremit maddeyi denir.

UÇK kurucusu Adem JASHARI kimdir?

Adem Jashari (Kasım 28, 1955 - Mart 7, 1998) Kosova'nın Drenica şehrinin Prekaz köyünde doğdu. Kosova Kurtuluş Ordusu'nun (UÇK) Zahir Pajaziti ile birlikte baş mimarlarındandı. UÇK-Drenica bölgesinin baş komutanıydı. Adem Jashari (Adem Yaşari) kardeşi Hamza Jashari ile birlikte Sırp soykırımcı güçlerinin katliamına uğradı. Katliamın Başlangıcı Tarih 5 Mart 1998. Adem`in evi kuşatılmıştır. Binlerce sırp askeri ve polisi evin etrafını sarmıştır ve kaçış mümkün değildir. Zaten Adem ölmeye karar vermiştir. Olay yerinden birkaç kilometre uzakta bulunan bir UÇK birliği müdahele etmeye karar veriyor. Adem Jashari ile bu birliğin arasıda telsizde geçen konuşmalar aşağıda ki gibidir : UÇK askerleri - ”Komutanımız! Dinliyor musunuz?” Adem Jashari - “Evet, sizi dinliyorum.” UÇK askerleri - “Direnin Komutan, direnin! Yardıma gelmeye hazırız. Bekleyin Komutan!” Adem Jashari - “Hayır. Kesinlikle olmaz. Sayıları çok, her türlü ağır silahları var. Ben son mermime kadar savaşacağım. Siz olduğun

İngilizler hakkında bilgi

1500'lerde İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu: İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı . Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu.. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğullarıve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizce'deki 'banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın' (Don't throw the baby out with the bathwater) deyimi buradan gelmektedir. Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve d