Ana içeriğe atla

Şike, endüstriyel futbolun mezar kazıcısı

Hafıza-i beşer nisyan ile maluldur, yani, toplum hafızası unutmakla ilgidir. Herşeyi unuturuz, Kumkapı cinayetini, o cinayetin mağdurunun Bursa'da bir gazinoda program yaptığını kim hatırlar?. Bir otel odasında aşırı dozdan ölen Gelinim Olur Musun? programında yıldızı parlayan yeni yetmeyi, annesini ve de gelini kim hatırlar? Bunlar futbol dışı mevzular peki Sadık İlhan, Ali Fevzi Bir ismi kime ne hatırlatıyor? 2002 yılında, "Çete-Şike operasyonu" adı altında yapılan soruşturmalardaki telefon konuşmaları birkaç günlüğüne medyada yer bulmuş ve bahsi geçen isimleri tanımıştık, şimdi hatırlayan yok. Son şike operasyonunda gözaltına alınan Ozan Kazmaz'ın ifadesinde önemli bir şey vardı ve malesef dikkat çekmeyecek. " Federasyon futbolcuları desteklemiyor ve alt liglerdeki oyuncular başka şeylere başvurabiliyor".
Özetle; futbol endüstrisinin oluş şekli böyle ve alt liglerde yer alan futbolcular bu endüstrinin çarkları içerisinde şike operasyonları içinde yer almak zorunda kalıyor demeye getiriyor Kazmaz. Bu sözleri üzerine bir de gözaltına alınan futbolcu ve diğer futbolla ilgili insanların birkısmının Tepecikspor"la yakın temasta olduğu bilgisini ekleyin. Tepecikspor,ikinci ligde, endüstri çarkı içerisinde nispeten amatör sayılacak bir takım ama amatör takımdan beklenmeyecek ölçüde medyada yer bulabiliyor. Gözden düşmüş futbolcuların transferi, şarkılı-türkülü açılışlar ve hikmeti kendinden menkul hedeflerler Tepecikspor tuhaf bir takım.
Alt liglerde kendi kaderine terkedilmiş futbolcular, onları sarmalayan mafya- bürokrasi ilişkileri, dirsek temasındaki federasyon ve koku dayanılmaz hale gelince müdahale etmeye çalışan devlet bürokrasisi. Bütün bu çarkın içerisinde futbol temiz kalabilir mi? mümkün değil. Para kazanmak ve güç oluşturmak için futbola el atanların varlığı oldukça şike devam edecek. Daha da önemlisi endüstriyel futbol, şike de dahil bütün sermaye ilişkilerine açık oldukça bu sistem devam eder.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SULTANAHMET: Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek?

SULTANAHMET: Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek? : Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek? Rakka ne demektir? Rakka nerede bulunuyor, haritadaki yeri neresi? Tarihi hakkında bilgi. Osmanlılar’da sürgün yeri Rakka neresidir? Rakka'da faal olan gruplar hangileridir... Rakka kelimesinin bir çok anlamı vardır. Rakka ya da Ar-Rakkah (Arapça: الرقة). Kelime anlamı vadi arasındaki çukur demektir. Yazın kuruyan en küçük akarsu yatağına denir. Çinko veya kiremit yola rakka denir. Bir yerin adıdır. Usta büyücü anlamlarını taşır. Sel olduğunda üzerine yayılan araziye denir. Suriye'nin kuzeyinde, Fırat nehrine sınırı olun tarihi bir şehirdir. Yağmur sularını gidere veren çinko veya kiremit maddeyi denir.

UÇK kurucusu Adem JASHARI kimdir?

Adem Jashari (Kasım 28, 1955 - Mart 7, 1998) Kosova'nın Drenica şehrinin Prekaz köyünde doğdu. Kosova Kurtuluş Ordusu'nun (UÇK) Zahir Pajaziti ile birlikte baş mimarlarındandı. UÇK-Drenica bölgesinin baş komutanıydı. Adem Jashari (Adem Yaşari) kardeşi Hamza Jashari ile birlikte Sırp soykırımcı güçlerinin katliamına uğradı. Katliamın Başlangıcı Tarih 5 Mart 1998. Adem`in evi kuşatılmıştır. Binlerce sırp askeri ve polisi evin etrafını sarmıştır ve kaçış mümkün değildir. Zaten Adem ölmeye karar vermiştir. Olay yerinden birkaç kilometre uzakta bulunan bir UÇK birliği müdahele etmeye karar veriyor. Adem Jashari ile bu birliğin arasıda telsizde geçen konuşmalar aşağıda ki gibidir : UÇK askerleri - ”Komutanımız! Dinliyor musunuz?” Adem Jashari - “Evet, sizi dinliyorum.” UÇK askerleri - “Direnin Komutan, direnin! Yardıma gelmeye hazırız. Bekleyin Komutan!” Adem Jashari - “Hayır. Kesinlikle olmaz. Sayıları çok, her türlü ağır silahları var. Ben son mermime kadar savaşacağım. Siz olduğun

İngilizler hakkında bilgi

1500'lerde İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu: İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı . Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu.. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğullarıve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizce'deki 'banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın' (Don't throw the baby out with the bathwater) deyimi buradan gelmektedir. Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve d