Ana içeriğe atla

Fenerbahçe Arda'nın peşinde

Fanatik gazetesinin yaptığı habere göre Aziz Yıldırımın sesinin çıkmamasının nedeni Arda Turan'ı transfer etmek için uğraşması...
Tarih; 24 Haziran 2009...
Yer; o dönem Doğan Yayın Holding CEO’su olan Mehmet Ali Yalçındağ’ın evi... Her sezon bitiminde şampiyon takımın başkanını kutlamak için verilen geleneksel yemekte; Yalçındağ’ın konukları, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Galatasaray Başkanı Adnan Polat ve Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’di...
Hoşbeşin ardından yemeğe geçilirken, Aziz Yıldırım bombayı patlatmıştı:

“Adnan Başkan, Arda için 15 milyon Euro ödemeye hazırız... Hem de tamamı peşin...” Polat, “O zaman biz de Gökhan Gönül’le konuşalım” diyerek topu taca atmaya çalışırken, Yıldırım’dan son bir hamle gelmişti:
“Bizi yarım saat başbaşa bırakın, Arda isterse olur, yoksa zaten olmaz...”

Aylar sonra Polat, bu teklifi resmen doğrularken, Aziz Yıldırım’ın Arda’ya da 5 yıl için 25 milyon Euro garanti para teklif ettiğini açıklamıştı.

Tarih; 21 Aralık 2010...
Yer; Etiler’de açılışı yapılan bir işkembeci... Geceye sonradan katılan Aziz Yıldırım, karşısında Arda’yı görünce gayet samimi bir ifadeyle, “Naber lan Arda, sen de mi buradasın” diye takılmıştı. Arda da Fenerbahçe Başkanı’na esprili bir dille şu yanıtı vermişti: “Futbolu bıraktık, biz de açılışlara katılıyoruz Başkan...”

“Aradan aylar geçmiş, bu olayları neden yeniden yazıyorsunuz” diye sorabilirsiniz. Açıklayalım...

Uzunca bir süredir Galatasaray ile Arda Turan arasındaki görüşmeler yazılıp çiziliyor... Geçen sezon 12 milyon Euro karşılığında Atletico Madrid’e giden Arda’nın, bu yıl yeniden Sarı-Kırmızılı formayı giyeceği dedikoduları ayyuka çıkarken, özellikle Arda ve çevresi, şiddetle bu gelişmeleri yalanlıyor. Menaceri Ahmet Bulut, İspanya’da mutlu olduklarını ve kariyerlerine La Liga’da devam edeceklerini ifade ederek, bu konunun artık konuşulmamasını istiyor.

FANATİK, Arda Turan gerçeklerini gün yüzüne çıkartıyor. Galatasaray ile Arda arasındaki flört, aslına bakarsanız başlamadan bitti. Çünkü Arda’nın ayrılış şeklini bir türlü kabul edemeyen Fatih Terim, şiddetle geri dönüşüne de karşı çıktı. Başkan Ünal Aysal’ın, “Arda, mutlu olduğu yerde ve onu mutsuz etmek istemeyiz. Bu konudaki tek ciddi yaklaşım Atletico Madrid patronu Gil’in araması olabilir. Şu ana kadar bu da olmadı” açıklamasının nedeni de bu...

..Ve işte asıl bomba: Fenerbahçe, Arda Turan’ın peşinde. 3 Temmuz 2011’de gözaltına alınan, tam 365 günlük Metris ızdırabı 2 Temmuz 2012’de son bulan ve özgürlüğüne kavuşmasının üzerinden 3 hafta geçmesine karşın sessizliğini koruyan Başkan Aziz Yıldırım’ın, yönetici arkadaşlarına kesin bir talimat verdiği öğrenildi: “Arda Turan’ı bitirin...”

Fenerbahçe kulislerinde “Hamit’in rövanşı alınacak” görüşü hakim... Fakat Aziz Yıldırım, Arda Turan transferine bir rövanş gözüyle bakmıyor. Çünkü Aziz Başkan’ı tanıyanlar, tıpkı Anelka, Roberto Carlos örneklerinde olduğu gibi; arzu ettiği yıldıza bir gün mutlaka Sarı-Lacivertli formayı giydirmeyi düşündüğünü biliyor. Bu görüşmelerde kilit rolü de Aziz Yıldırım’ın ‘manevi oğlum’ dediği Emre Belözoğlu oynuyor.

Transfer biter mi bitmez mi bilinmez; fakat Aziz Yıldırım’ın ‘ne pahasına olursa olsun’ diyerek temaslara hız verilmesini istediği bir gerçek.. Ve küçük bir not daha; Ahmet Bulut’a çok yakın bir kişi, bu konuyu sorduğunda, Arda Turan’ın menaceri aynen şu cevabı veriyor: “Ne evet ne de hayır diyebilirim.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SULTANAHMET: Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek?

SULTANAHMET: Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek? : Rakka hakkında bilgi ve Rakka ne demek? Rakka ne demektir? Rakka nerede bulunuyor, haritadaki yeri neresi? Tarihi hakkında bilgi. Osmanlılar’da sürgün yeri Rakka neresidir? Rakka'da faal olan gruplar hangileridir... Rakka kelimesinin bir çok anlamı vardır. Rakka ya da Ar-Rakkah (Arapça: الرقة). Kelime anlamı vadi arasındaki çukur demektir. Yazın kuruyan en küçük akarsu yatağına denir. Çinko veya kiremit yola rakka denir. Bir yerin adıdır. Usta büyücü anlamlarını taşır. Sel olduğunda üzerine yayılan araziye denir. Suriye'nin kuzeyinde, Fırat nehrine sınırı olun tarihi bir şehirdir. Yağmur sularını gidere veren çinko veya kiremit maddeyi denir.

UÇK kurucusu Adem JASHARI kimdir?

Adem Jashari (Kasım 28, 1955 - Mart 7, 1998) Kosova'nın Drenica şehrinin Prekaz köyünde doğdu. Kosova Kurtuluş Ordusu'nun (UÇK) Zahir Pajaziti ile birlikte baş mimarlarındandı. UÇK-Drenica bölgesinin baş komutanıydı. Adem Jashari (Adem Yaşari) kardeşi Hamza Jashari ile birlikte Sırp soykırımcı güçlerinin katliamına uğradı. Katliamın Başlangıcı Tarih 5 Mart 1998. Adem`in evi kuşatılmıştır. Binlerce sırp askeri ve polisi evin etrafını sarmıştır ve kaçış mümkün değildir. Zaten Adem ölmeye karar vermiştir. Olay yerinden birkaç kilometre uzakta bulunan bir UÇK birliği müdahele etmeye karar veriyor. Adem Jashari ile bu birliğin arasıda telsizde geçen konuşmalar aşağıda ki gibidir : UÇK askerleri - ”Komutanımız! Dinliyor musunuz?” Adem Jashari - “Evet, sizi dinliyorum.” UÇK askerleri - “Direnin Komutan, direnin! Yardıma gelmeye hazırız. Bekleyin Komutan!” Adem Jashari - “Hayır. Kesinlikle olmaz. Sayıları çok, her türlü ağır silahları var. Ben son mermime kadar savaşacağım. Siz olduğun

İngilizler hakkında bilgi

1500'lerde İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu: İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı . Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu.. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğullarıve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizce'deki 'banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın' (Don't throw the baby out with the bathwater) deyimi buradan gelmektedir. Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve d